19 Temmuz 2011 Salı

Metehan ile hafta sonumuz (17 Temmuz Pazar)

Oğlum, canım Metehan'ım ile hafta sonumuz çok güzel geçti. Sabah saat 10-11 arası teslim aldım. Metrobüs ve Minibüs yaptık.

Metrobüse binmeden önceki hallerimiz :)

 Meteme poz verdirmek çok zor. Anında şekil değiştirme yeteneğine sahip bir çocuk.
 Bir şekilde poz verdiğinde ise resmini anında çekmemiz gerekli. Hareketi bozmasa bile mutlaka bir şeyler soruyor. Ağzını kapalı tutması diye bir şey söz konusu bile değil :)
 Poz vermekten hemencecik sıkılıyoruz. Arkasından sorular başlıyor.
- Baba resime bakayım
- Çektinmi? nasıl çıkmışım
Hiç bitmiyor benim tosunumun soruları :D
 Bu öpücükler kızlar için. Resimlere kızlar bakacak dediğimde hemen öpücükler gelmeye başlıyor. Çok can yakacak benim oğlum :)








Metrobüsteki şark köşesine bayılıyoruz. Tabii bu kez orayı kapamadık. Oturduğumuz yerde, her zamanki gibi bir abiyle tanıştı. Nereye gitsek kendisini birilerine sevdiriyor. Metrobüsten sonra minibüsün kalkmasını bekledik. Biraz sohbet biraz muhabbet ettik.

 Minibüste ön koltuğu çok seviyoruz. Bizim arabamız hepsinden büyük. Trafikte diğer araçlar hep bizden kaçıyorlar :)
 Hareketlerine, pozlarına, duruşuna bakılırsa ileride minibüsçü olacak. Kesin kıvırır. Çünkü şöförün yaptığı her hareketi büyük bir dikkatle izliyor.
 Ücretini göndermeyenleri itina ile tespit ediyoruz. Derhal şöför beye bildirip, hakkında işlem yapılmasını sağlıyoruz :)








Yolda dondurma yedik. Çok seviyoruz. Ellerimiz ayaklarımız dondurma oluyor ama olsun çok lezzetli :)


 Nihayet babannemizin evinin bahçesine ulaştık. Yukarıda sağlam bir kahvaltı bizi bekliyor. Hemen çıkacağız ama babamız sigara içiyor. Önce bitirmesi lazım. Arada zaman geçirmek için biraz resim çekelim...
 Pozlarımız çok artistik. Herkes veremez bu pozları
 Arada kinaye yapmayada bayılıyoruz. Karşımızdaki ile dalga geçecek kadar büyüdük :)

Dondurma yediğimizin ispatı :) Bal dudaklarımız, ballı dondurmalı dudaklar oldu :)









 Amcamız gitar çalıyor. E o çalarda biz dururmuyuz? Durmayız...
 Tek sorun gitarın yaklaşık olarak oğlumla aynı boyda olması. Yoksa neler neler çalarız siz bilmiyorsunuz.
En çok sevdiğimiz şey ise youtube dan çizgi filmler izlemek. Çok seviyoruz. Ne istersek elimizin altında. Herşey bize tahsis edilmiş. Teşekkürler youtube....







 Artık akşam oldu ve dönüş vakti yaklaştı. Yorgunluk ve bitkinlikle bir günü tamamladık. Oynadık eğlendik. Şimdi amcamıza işkence zamanı.

 Amcamızı çok seviyoruz. Amca dediğin yeğenini kucağında taşır. Yeğen nereye isterse oraya götürür. Şimdi oğlum küçük. İleride nereye gitmek isterse amcası onu oraya götürecek.
O kadar taşıdıktan sonra amcamızı ödüllendiriyoruz. Küçücük oğlumun ne parası ne duası var. Bol bol öpücüğü var. O öpücük herşeye değer...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder